Reviews

Pislik, by David Vann, Esra Birkan

annabarbarabittner's review against another edition

Go to review page

4.0

Książki o dysfunkcyjnych relacjach przyciągają mnie swoją grozą i realizmem. Czytając je, mam uczucia, które przypisywałabym voyeurom. Fascynują mnie związki międzyludzkie, ich przyczyny, rozwój, konsekwencje. A Brud to właśnie książka o tym wszystkim. Dwie siostry, których nie łączy ani bliskość ani przyjaźń, lecz tylko pieniądze tracącej pamięć matki. Jedna z nich, wraz z synem Galenem mieszka w ogromnym domu otoczonym sadem, druga z córką Jennifer nie ma dostępu do pieniędzy i ciągle próbuje je wyłudzić, by sfinansować studia dla córki. Gdy rodzina się spotyka podskórnie czuć napięcie. Pozory udaje się zachowywać tylko przez jakiś czas, do pierwszej wzmianki o pieniądzach. Tak samo dzieje się podczas rodzinnego wypadu do domku letniskowego.

Głównymi bohaterami są jednak Galen i jego matka. Chłopak nigdy nie poznał ojca, w zasadzie niczego się o tym ojcu nie dowiadujemy. Jedyny mężczyzna, który pojawia się w książce to nieżyjący już przemocowy dziadek. Matka nie pozwoliła synowi nigdy odciąć pępowiny, pod pretekstem braku pieniędzy nie dopuściła do wyjazdu na studia.

Ciąg dalszy: https://przeczytalamksiazke.blogspot.com/2021/04/brud-david-vann.html

johanna_gleeson's review against another edition

Go to review page

5.0

This book was amazing. The pace is brilliant. Vann creates such fascinating characters that when the story becomes unbearably slow it is frustrating, as intended, and suspenseful.

ikovski's review

Go to review page

5.0

bugün arazi gezisi vardı, millet harita doldururken ben bunu bitirdim.

OĞLUUM, AŞŞIRI GÜZELDİİİ.

neyse. kitabı yeraltı edebiyatından sayabilirsiniz. sağlam bir yeraltı edebiyatı okumayalı bayağı oldu ve iyi geldi. ruhum genişledi. refaha, feraha erdim.

kitap arka kapakta da dediği gibi aileyi sorguluyor. sorgularken de ağzınıza sıçıyor. burada pislik galen olarak görülecektir senin tarafından (çünkü kitap onun etrafında dönüyor ve onu anlatıyor süreçte(yani Galen'nin bir pisliğe dönüşmesini tabi ki görüyorum, ama zaten insanlar pislikten ibaret değil mi, ki kitapta tüm aile üyeleri pislik zaten)), ama burada pislik aile; toplumun o kutsal çekirdeği! description

BU KİTAP HERKESİN OKUYABİLECEĞİ BİR KİTAP DEĞİL sevgili goody. niye için bkz:
Spoiler yeraltı edebiyatı diyorum, Jennifer'ın Galen'la olan seks sahneleri dark eroticlere taş çatlatır, Galen'ın annesini öldürdüğü sahneler mob romancelara taç çıkarttırır. bu iki örnek devamı kitapta.

Galen, ah tanrım. tanrım tanrım. kayıp çocuk.
kitap şöyle:
1. Galen'in Samsara'dan -kısacası dünya işlerinden ki buna yemek, seks vb. de dahil, işte bu dünyalık meseleleri ve kendi bedeninden sıyrılıp enkarne olabilmek.
2. Galen, evinin, barakanın ve ceviz ağacının bulunduğu ve komşularının seslerini duyamayacak kadar uzak ve büyük bir arazide, arada da da yayla evindeki kulübeye giden ve izole bir hayat yaşayan bir genç.
3. Galen, sadece kısıtlı parayla alabildiği bir kaç kitap, müzik ve dergiyle kendine ritüeller oluşturarak arayış içerisine girmiş bir bakir. düşün, jennifer onu o kadar aşağılıyor ki sözlü ve davranışla (önce kendini boşalttırıp galen'ın erekte kalması gibi) galen'ın gördüğü tek kız o olunca ve onunla bir de birde yatınca ona aşık olan (zanneden) bir zavallı.
4. Galen'nin babası yok, yani bir rol modeli, dedesini de ananesini döverken hatırlıyor.
5. jennifer bir sürtük ve helen (galenin teyzesi) ise bir adi. annesine bakmadığı ve kadının alzheimerı olduğu için her şeyi söyleyen ve parasını almaya çalışan iki orospu.
6. galenin annesi bir muamma bence. descriptionbi ara kitabın başında "acaba galen babasına benzediği için galen'ı kocası yerine mi koyucak lan" diye ensest fikirler çerçevesinde düşündüm. hatta kitabın sonuna kadar düşündüm. hala da düşünüyorum.

şimdi bunları bir araya getirin ve kek yapın, yiyemezsiniz, kek olur ama yenilebilir olmaz, yaşarsınız ama bu bir yaşam değildir. izole bir yaşamdasınız, rol modeliniz yok ve okuduğunuz iki kitaptan öğrendiklerinizi deneyimlemeye çalışıyorsunuz. bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama izin verilmiyor çünkü anneniz bencil. ne öğrenirsen onu uygularsınız, kitap boyunca galen çelişiyor zaten, ama galen'ın aslında tek istediği farkedilip değer görmek ve taktir edilmek, bunu kitapta kesinlikle görüyorsunuz (bkz: 181 son ve 182 ilk paragraf). ritüelleri de aslında tamamen bir vakit öldürme, tüm bu monotonluk ve yabanilik içinden uzaklaşmak. istediği limonata ve parmak sandviçler değil! üniversite de değil.
ama elinin altındaki kitaplar buddha öğretileriydi ve inanın buddha öğretileri hafife alınacak gibi değil, tasavvuf gibi.



Galen'ın annesi alın ve babamı koyun, ben de Galen olayım, işte bunun yumuşatılarak sadeleştirilmiş hikayesi benim.description tabi ki kendimi buldum!

kitapta bir diğer vurgu da bence ilkellik. yani buddha öğretisinden değil bu, sürekli toprak ve demircilikle ilgili tasvirler vardı ve olağanüstüydü. kitaptaki her tasvir ve aforizma ya da protest laflar olağanüstüydü!

neolitiğe hiç geçmeyecektik, toprağı ilk kim işlediyse lanet olsun!
xoxo
iko

runkefer's review against another edition

Go to review page

4.0

This was powerful and affecting. The mixture of adolescent magical thinking with real-life emotional trauma creates a confused morality for the main character, which is believable and engrossing. I was turning pages so quickly at the end, wanting to know what was going to happen, and dreading finding out at the same time.

tintenfrisch's review against another edition

Go to review page

3.0

Somehow I'm really glad it's over. It was super disturbing but at the same time I couldn't stop reading. I think the worst part of the story for me was that I can imagine that people are able to to do and say and think the things the characters in this novel are doing and saying and thinking. Thhe title is most fitting.

abbieuprooted's review against another edition

Go to review page

1.0

Promised something edgy, dark and pacy but didn't quite deliver. Character development left a lot to be desired, dialogue was weak and the absence of speech marks was irritating . Found myself skimming over the parts where the protagonist was attempting 'transcendence'. Curiosity was the only thing that kept me reading - I was hoping he was going to do something absolutely psychotic and gripping but the last 100 pages seemed shallow and ended with a mild conclusion that attempted to be shocking but actually just left you feeling flat, disappointed and rather depressed. Wouldn't read another of this guy's books.

bromi's review against another edition

Go to review page

challenging dark emotional sad tense medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? It's complicated
  • Flaws of characters a main focus? Yes

5.0

What did i just read

zimlicious's review

Go to review page

3.0

Bu yazının orijinali CAN'la Bir Sene'de yayınlandı.

"Pislik," İngilizcesi ve kitabın orijinal ismi Dirt gibi kullanımına göre farklı şeyleri tasvir etmek için kullanılabilen bir kelime. Kitabın anlatıcısı ve ana karakteri Galen da Samsara ile kafayı bozmuş, 20 küsür yaşında olmasına rağmen pek bir şey görüp geçirmemiş, evire çevire Nirvana'ya erişimine yardım edeceğini düşündüğü kitapları okuyan, ilk baştan da sevimsiz olsa da sonradan iyice "pislik" olan bir karakter. Kitabın en büyük pisliği oydu bence, ama annesi, teyzesi ve memelerini sallayarak istediğini elde etmeye alışmış olan 17 yaşındaki kuzeni de ondan aşağı kalır değil açıkçası.

Kitabı sizin için rezil etmeden, spoiler vermeden söyleyebileceklerim bu kadar aslında. Ancak şunu ekleyebilirim ki en son Ian McEwan'ın Yabancı Kucak isimli romanını okuduğumdan beri böylesine şaşırmamış, böylesine allak bullak olmamıştım. David Vann'ın okuduğum ilk kitabıydı ve bu yazarı okumak istememin nedeni de kendi hayat hikayesiydi aslında...

Vann, 1966 yılında Alaska'da doğmuş. Alaska deli merak ettiğim bir yer olduğundan daha kafadan bir puan aldı benden zaten. Bir de başından tarif etmeye uygun sıfat bulamadığım olaylar geçmiş... Vann'ın üvey annesinin annesi, kocası onu en az on yıldır sevmediğini ve aldattığını itiraf ettikten sonra önce adamı, sonra kendisini vuruyor. Vann'ın babası ise telefonda üvey annesine "seni seviyorum ama sensiz yaşayamam" dedikten sonra tetiği çekip kendini öldürüyor... Üvet anneannesinin intihar notları Vann'daymış. Kadın önce yalnızca kendini öldürecekmiş ama sonra kocasını da öldürmeye karar vermiş. Sonra da babası gitsin kendisini öldürsün... Olaylara bakar mısınız?!

Çocukluğundaki bu olayların travmasını 20 yıl boyunca atlatmaya çalışan Vann, çareyi yazmakta, gerçekle kurguyu bir araya getirerek okurların aklını almakta bulmuş. İyi ki de bulmuş. Pislik, asabımı inanılmaz derecede bozdu. Hatta bir ara isyan edip salonun öbür ucuna fırlattım kitabı ama dayanamayıp gittim aldım aynen geri. Okurken şaşırmak, ağzı açık kalmak isteyenler, hayatın kendisinin ve kurgunun yalnızca çiçekler, böcekler, mutlu sonlar olmadığını hatırlamak için ideal bir kitap. Şu an Caribou Adası'nı da çok merak ediyorum; hem korkuyorum, hem okumak istiyorum.

hilkola's review against another edition

Go to review page

3.0

3.5
Probably the most uncomfortable book I've ever read.

real_pansy's review against another edition

Go to review page

dark slow-paced

2.0