Reviews

De mana cu ispita, by J.M. Darhower

chrysvyx's review against another edition

Go to review page

dark mysterious tense fast-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? No

4.5

ikovski's review against another edition

Go to review page

5.0


sevgili yazarlar;

eğer kendini gizleyen karakter yazacaksanız, ya o karakterin ağzından anlatacaksınız hikayeyi ya da üçüncü kişi yani ilahi bakış açısıyla.
bunu niye diyorum çünkü birinci kitap bu yüzden kim vurduya gitmiş. ha düşüncelerim sonradan değişti, 1. kitabı "mahalle baskısı"ndan sıyrılıp tekrar okuduğumda dünyanın en büyük haksızlığını ettiğimi fark ettim. ilk kitap biraz fazla popüleriteye kurban gitmişti- düzelttim.description
Naz'i anladım, anladım ve bağrıma bastım. anlamak derken, neyi neden yaptı değil, şeytanları bağrıma basamam ama kötüleri basabilirim. kötüleri zaten severim, benim herolarım her zaman anti-herolar, villainlar oldu. bak evil demiyorum, villain diyorum. arada fark var.

kitap, son zamanlarda mevzusu dönen en iyi dark kitaplardan biri bence. BANA KALIRSA HALA DARK DEĞİL. kurcaladığım pek çok kitap var, film var; yani değil. AMA dark okumayan birinin kafasını aşşırı güzel allak bullak eder, onu belirteyim.

şimdi çok mühim bir şey diyeceğim, 1. boğazlama hakkında, 2.si kitabın sonu hakkında. sonra da genel dedikodulara geçeciğim, yani bkz:
Spoiler
o boğazlamanın altında yazan mevzu müthiş! zaten boğazlama müthiş, üzgünüm. description tahmin edilebilirdi tabi ki ama yazar çok güzel anlatmış. manyak anlatmış. "ona tekrar nefes verebilmek, yaşadığını hissedebilmek" allahım evet evet evet! bunun ötesinde, bu kitabı bu kadar sevmeme neden olan bu boğazlama mevzusu, hatta ve hatta altında yatan nedeni fark etmeden (öğrendikten sonra değil, kendimin fark etmesinden) önce seviyordum zaten. ilk kitapta köpürdüğünüz (benim köpürmediğim) sahne yine vardı seks sırasında: kızın boğazını sıkma. Naz'i tamamiyle anladım, özellikle onun ağzından okuduktan sonra (ilk kitabı tekrar okuyunca da fark etmemek elde değil). bence ortada tiksinilecek bir durum yok. EĞER FİLM İZLEYEN BİRİYSENİZ, PEK ÇOK PSİKOLOJİK TABANLI AŞK FİLMLERİNDE, ŞİDDET UNSURU GÖRÜRSÜNÜZ. ve eğer böyle biriysen bu kitabı yargılamazsın, yargılayamazsın.

bir de şu var, sadece seks sırasında boğazlamada değil, aynı zamanda karissa iç çektiğinde, nefesini sertçe çetiğinde/tuttuğunda veya soluğu kesildiğinde falan da sertleşmesine yol açıyor ve bu müthiş, BOĞAZLAMADAN BİLE MÜTHİŞ. üzen, buruk bir müthiş. Naz'in bunu dile getirdiği her sahne müthiş. description şimdi içindeki çıkıntı diyecek ki bana "her şeyde tahrik olmak zorunda mı, hele ki bu konuda, oturup ağlasın falan mesela" bu adam kitap boyunca hiç bir zaman 'seks istiyom, sertim, ölüyom, taş gibiyim, sikişmem lazım' demedi. hani kitaplar var ya kız nefes alsa sertleşiyor, öyle değil. herifin ağzından çıkan şey, 'karissa olmadan yapamam, ben kötü ve bencilim, mariayı sevdim, karissasız ölürüm, ben canavar ve karanlığım, karissasız yaşayabilmirem de bilmirem' den başka bişi değil.

karissanın her hareketi, tavrı, lafı, herife kılıç olup saplandı, samimi ve katıksız sevgi ile gülüşü bile. description karanlığı anlatabiliyor muyum?

yani kitap şu meşhur denklem, seks+olay+seks+seks... denklemi değil. hatta öyle ki bildiğin, o kaosun içinde rayına oturmuş bir birlikteliğe dönüşmüş, yazar cicim ayları gibi yazmamış.

şimdi diğer husus, kitabın sonu. EĞER KİTABIN SONU; KARISSA VURULDUĞUNDA ÖLSEYDİ VE NAZ DE ACIYA DAYANAMAYIP (sen ölürsen ben zaten ölüyüm, ben ölürüm sen ölme mantığından mütevellit) ÖNCE DÜNYANIN AMINA KOYUP SONRA İNTİHAR ETSEYDİ, neler yapardım bi fikrim yok, önce fangirllik yapar sonra ben de kendimi öldürürdüm heralde :D. yapardım ama yapmadı. üzdü. description ha, ama diğer klişe sonlar gibi de bitmedi. canavarlar (karissayı dahil ediyorum) mutlu sonlarla yaşamadı, sadece beraber yaşadılar ve the end.

Bİ DE AQ O KARANLIKLAR İÇİNDE, YATAĞIN UCUNA TÜNEMİŞ KARA DÜŞÜNCELER İÇİNDE, "ÇIRILÇIPLAK" VE "TEK" DİZİ ÜSTÜNDE, ANNESİNİN YÜZÜĞÜYLE, KIZA "'LÜTFEN' BÖLME" DİYE DİYE, ACILAR İÇİNDE VE Bİ NEVİ KABUL ETMEMESİNİ UMARAKKİ EVLENME TEKLİFİ! KOTAMI AŞTI YAZAR, AĞZIMA SIÇTI. ağzıma sıçmaya ne hakkın var. AĞLADI, parçalandı, uyuyamadı, öldürdü ama bu... description bunu bana yapmayacaktın!

bi diğer şey, seks şiddetliydi, şimdi bu şiddeti anlamak, özümsemek göt ister benim de göt istedi AMA tamamiyle “yazış”la ve sonrasında duygu olarak “ne yazdığın”la alakalı. ben o şiddetin, şiddet değil tutku ve ihtiras, aşkın ying-yangı öfke-nefret karışımını (sevdiceğine değil dünyaya olanı) gördüm. ha, canım da görmek istemiş olabilir, size ne? chick-litteki bir kitapta da okunabilecek cümleler, hızlı, sert ve derin seks, ama. abi hayvanlar gibi düzüşebilirsiniz ve acıyı sevebilirsiniz o başkadır, birine sadece acı çektirmek için ya da onun kaldırabileceği acıdan fazla zorlayarak salt vahşetle becermek ayrıdır. Bu ikili ilk katagorideler. naz'in gözünden bile karissayı hissettirdi yazar, karissanın ne istediği, niye istediğini...

ABİ Bİ DE para önde değildi. yani gittikleri hastahane, evdeki güvenlik yöntemi olan kilitler, giysiler vesaire, gözüme sokmamış o zenginliği allah bin kere razı olsun.

bana bir katili nasıl seversin diye soranlar oluyor (attığım bir twitten sonra mesela) niye sevmeyim, abicim bi kere adam hayallerimin, kirli düşlerimin adamı diyorum size. şiddetinden tutun sevgisine, yaşından tutun somurtgan suratına, giyiminden tutun yemek yediği yerlere kadar fantezilerimi süsleyen adam. ciddi anlamda kötüyle şeytan arasında incecik bir çizgi var, naz şeytan değil, en azından benim literatürümde böyle. description

tabi ki bir klişe olarak "sevdiceğim ölürse ben ne bok yerim" ile aklı başına gelen iki karakter var ortada. AMA ORTADA ACILAR İÇİNDE KAFASI KARIŞIK SÜKLÜM PÜKLÜM AŞIK VE GERİZEKALI, DELİ DANA GİBİ DOLAŞIP SÜREKİ 'SENİ SEVİYORUM KARISSA' DİYEN BİR NAZ VAR, herif seksten sonra bile cloud nine'a çıkamıyor, ay ölücem heralde... kulak memesi kıvamındaki hamura dönüştü herif, yumuşadı derken kişiliği değişmedi, sadece kendini açtı, karissa'yı sahiplenmek üzerine konuşmaktansa sürekli nasıl ona ait olduğunu, onun için neleri yapacağını dedi durdu. ya da kendini açtı derken, mesela daha fazla laf çarpmalı şakalar yaptı. asdfasdfadgfh Karissa'ya git ve dönme değişi, hatun gittikten sonra başkasının getirdiğini içmesi... vallahi öldüm geberdim yok oldum dirilmedim.description

ve karissa mevzusunda, şimdi zaten kendi de soruyor stockholm falan, manyak mıyım aq napıyorum ben diye. aşk kötü bişi bir, ikincisi, bence de manyaklık var, üçüncüsü stockholmlük bi durum yok. description PEK ÇOK "NORMAL" ROMANCESDA STOCKHOLMLÜK KURGU VAR (ÖZELE GEL SÖLİİİM) ha şimdi yazar böyle dedi diye her şey ok mu? tabi ki değil! ama işte okuman ve benim beynime sahip olup benim gbi düşünmen lazım. hapishane kuşu derken ikimiz de (naz ve ben) olmadığını biliyoruz.

eski karısını ne olursa olsun herife unutturmadığı ve SEVMEYE DEVAM ETTİRDİĞİ İÇİN yazara buradan teşekkürlerimi yolluyorum.

ŞUNU DEMELİYİM, ben de hasta ruhluyum, ve eğer sen değilsen, anlamaman normal. mesela ben yeraltı edebiyatına müslüman olmasam taparım; sana saçma, ahlaksız ve gereksiz gelir. hayatının mükemmel olması, acının olmaması, her yanının toz pembeye bürünüklüğünden bahsetmiyorum. mühim olan hasta yanın var mı? cevabın hayırsa, bu tarz kitapları, ister saçmasapan aşk kitabı olsun ister De Sade kitapları anlamamak normaldir. VE ben uçlarda bir hasta olmadığım için de uçlardaki bir karakteri anlayamam bunu da biliyorum. o yüzden de benim kadar olanlar bağrımda yanarken, uçlardaki bir kenara atılıyor. nys.

tekrar dile getireyim, ağlayan erkek fetişim var.

Kitapta ne bu şimdi, nere gerek var, niye yaptın ki bunu dediğim hiç bi sahne yoktu. daha çok anlatırım da, o kadar çok yazdım ki yoruldum aq. ama kurgu ve anlatımın güzel olmasından dolayı, ve kahrolası acılar içindeki aşık erkek etkeninden dolayı, ve üşendiğimden dolayı spoilerların sonuna geldiniz.


kitabın adını niye ızdıraplı değil canavarlı yaptınız anlamış değilim, ama çeviri fena değildi, lakin eksikler de var. vasat diyebiliriz.

BAŞKASININ GETİRDİĞİNİ İÇTİ DİYORUM SİZE!

« I'll give her anything.
I'll tear my fucking chest open with my bare hands, rip out my heart and hand it to her, if that's what she needs.
All she has to do is tell me.
All she has to do is ask. »

esenlikle
iko

enur's review against another edition

Go to review page

3.0

İlk kitaba yorum yazmakta çok zorlanmıştım, bu kitapta da çok zorlandım. Anca üzerinden haftalar geçtikten sonra yorumumu yazabildim. Çünkü kitap hakkında ne düşünmem gerek anlamadım.

Karissa'yı zihni boş bulmuştum. Bu yüzden Naz'ın anlatımı iyi geldi. Derken fark ettim ki Karissa benim için hala soru işareti. İlk kitabın sonlarına doğru heyecan geldiği için bu kitabın daha hareketli geçmesini bekliyordum, tam tersi oldu. Naz'ın yaptığı bazı şeylerle ilgili gerçek dünyada olabilme ihtimali ne kadar diye düşünmeden edemedim. İletişim kopukluklarını da hadi bir kenara atıyorum ama eğer Stokholm sendromu bu değilse ne bilmiyorum:

SpoilerNaz Karissa'nın annesini öldürdü ve Karissa kısa bir süre sonra onu affetti. Annesiz yaşayabiliyor, Naz olmadan yaşayamıyor mu? Pek bir önemi yok da hadi annesi ile araları iyi değildir, ondan uzak büyümüştür filan bir derece anlarım. (Mesela babasının durumu gibi) Öyle de değildi ki. Bu olayı nereye sıkıştırayım, hangi akıl mantık bunu kabul eder/görmezden gelir?


Kişisel olarak rahatsızlık duyduğum şeyler de vardı. Tabii bunu Naz'ın kişiliğine uyduğunu düşünsem kitapla ilgili bir sorun olarak görmezdim. Yine de yukarıdaki büyük sorunun yanında ufak ayrıntılara girmeye hacet yok.

İnsan hayatına gram değer vermeyen, cinayetten zevk alan bir katilin ve o katile sevdiklerini de öldürmesine rağmen 'aşık olan' bir kızın hikayesi nasıl olabilirse öyle bir kitaptı.

valeehill's review against another edition

Go to review page

5.0

I first read and rated the Kindle Edition on 10/16/2014 and finally read this autographed & personalized copy on 01/22/2022.

xxes13's review against another edition

Go to review page

4.0

Başlarken kitaptan ne bekliyordum inanın bilmiyorum ama okumak istediğim şeyler bunlar değilmiş gibi hissediyorum şimdi. Yani, ne bileyim, çok çabuk okudum ama... İşte o ama insanı delirten nokta. Puan vermek konusunda çok kararsızım, 3-4 arasında gidip geliyorum. Sanırım 4 uygun ya da değil, her neyse.
More...