behemota's review against another edition
emotional
informative
inspiring
lighthearted
reflective
sad
fast-paced
5.0
A masterpiece of creative non-fiction. Short, minimalistic, sparkling with wit and humor, deeply human and authentic, moving, heart-wretchingly real, and an absolute joy to read… Made me sob and laugh at loud. As a Polish Jew living in Tel Aviv, I might be a very partial reader but I really think every one will relate to it in some way or another. Despite its simplicity, it was a deep, cathartic read for me, and it even made me realize a few things about myself, my identity and roots, and the place I call my home.
zimlicious's review against another edition
4.0
Orijinali Zimlicious'ta.
Etgar Keret’le tanışmam, kardeşim sayesinde oldu. [b:The Girl on the Fridge|2130007|The Girl on the Fridge|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1388983863s/2130007.jpg|191661]’ın İngilizce versiyonundaki ilk hikaye olan Asthma Attack’i (astım atağı) okuttu bana. Hikaye dediysem de, bir paragraflık bir şey yani; öyle sayfalarca bir şey hayal etmeyin. Az kelimeyle çok şey anlatanlara ayrı bir hayranlığım, zaafım vardır. Belki de bu yüzden öyküleri bu kadar seviyorum. E haliyle o bir paragraftan sonra “Keret’i de sevdim ki ben” modunda ne yapmış, ne etmiş, kurcaladım durdum.
Buzdolabının Üstündeki Kız sonrasında Wristcutters filminin temel aldığı [b:Kneller's Happy Campers|6324467|Kneller's Happy Campers|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1320489998s/6324467.jpg|1594864] ve [b:The Bus Driver Who Wanted to Be God and Other Stories|836957|The Bus Driver Who Wanted to Be God and Other Stories|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1347467526s/836957.jpg|191662] okudum. Rafımda halen okumadığım kitapları var tabii ancak bir yandan da orada burada yayınlanan hikayelerini, makalelerini okudum. Sonra bir de tekrar İstanbul’ageldiğini öğrenmeyeyim mi? Allaaaaaaaaaaaaaah, tutmayın beni.
Yedi Güzel Yıl’ı da o gün Keret’in imzasıyla birlikte aldım. Orijinalinden sonra ilk çevirisinin Türkçesi olduğunu öğrendiğimde de “ooooh; bu sefer ilk bizim memleket okuyor abi!” diye gaza geldim. E yazan da şahane olunca şıp diye okundu bitti kitap tabii. Her zamanki Keret, ama bildiğimiz Keret’in farklı bir yönüne ışık tutuyor Yedi Güzel Yıl. Onu bir oğul, bir baba, bir eş, bir Yahudi, bir İsrailli olarak görme fırsatını yakalıyoruz. Hayatın kendisinin de aslında romanlar gibi eğlenceli, karmaşık, hüzünlü, düşündürücü olduğunu yeniden keşfediyoruz.
Bir de ne derseniz deyin, Keret’in en yakın arkadaşı olarak bahsettiği kişilik, bildiğiniz Kneller’s Happy Campers, yani Wristcutters’daki karakterlerden biri. Hangisi derseniz, söylemeyeceğim. Okuyun da siz de bir bakın bakalım aynı şeyi hissedecek misiniz?
Etgar Keret’le tanışmam, kardeşim sayesinde oldu. [b:The Girl on the Fridge|2130007|The Girl on the Fridge|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1388983863s/2130007.jpg|191661]’ın İngilizce versiyonundaki ilk hikaye olan Asthma Attack’i (astım atağı) okuttu bana. Hikaye dediysem de, bir paragraflık bir şey yani; öyle sayfalarca bir şey hayal etmeyin. Az kelimeyle çok şey anlatanlara ayrı bir hayranlığım, zaafım vardır. Belki de bu yüzden öyküleri bu kadar seviyorum. E haliyle o bir paragraftan sonra “Keret’i de sevdim ki ben” modunda ne yapmış, ne etmiş, kurcaladım durdum.
Buzdolabının Üstündeki Kız sonrasında Wristcutters filminin temel aldığı [b:Kneller's Happy Campers|6324467|Kneller's Happy Campers|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1320489998s/6324467.jpg|1594864] ve [b:The Bus Driver Who Wanted to Be God and Other Stories|836957|The Bus Driver Who Wanted to Be God and Other Stories|Etgar Keret|https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net/books/1347467526s/836957.jpg|191662] okudum. Rafımda halen okumadığım kitapları var tabii ancak bir yandan da orada burada yayınlanan hikayelerini, makalelerini okudum. Sonra bir de tekrar İstanbul’ageldiğini öğrenmeyeyim mi? Allaaaaaaaaaaaaaah, tutmayın beni.
Yedi Güzel Yıl’ı da o gün Keret’in imzasıyla birlikte aldım. Orijinalinden sonra ilk çevirisinin Türkçesi olduğunu öğrendiğimde de “ooooh; bu sefer ilk bizim memleket okuyor abi!” diye gaza geldim. E yazan da şahane olunca şıp diye okundu bitti kitap tabii. Her zamanki Keret, ama bildiğimiz Keret’in farklı bir yönüne ışık tutuyor Yedi Güzel Yıl. Onu bir oğul, bir baba, bir eş, bir Yahudi, bir İsrailli olarak görme fırsatını yakalıyoruz. Hayatın kendisinin de aslında romanlar gibi eğlenceli, karmaşık, hüzünlü, düşündürücü olduğunu yeniden keşfediyoruz.
Bir de ne derseniz deyin, Keret’in en yakın arkadaşı olarak bahsettiği kişilik, bildiğiniz Kneller’s Happy Campers, yani Wristcutters’daki karakterlerden biri. Hangisi derseniz, söylemeyeceğim. Okuyun da siz de bir bakın bakalım aynı şeyi hissedecek misiniz?
marpaige's review against another edition
challenging
emotional
funny
hopeful
lighthearted
reflective
fast-paced
4.75