A review by bfmermer
Hüznün Fiziği by Hasine Şen Karadeniz, Özde Duygu Gürkan, Georgi Gospodinov

3.0

Çok büyük beklentilerle başlamıştım Hüznün Fiziği'ne, ancak bende tam olarak bir karşılık bulmadı galiba. Çok sevdiğim kısımları da oldu gerçi. Ama bütüne baktığımda tam teşekküllü bir roman değil de aralarına kurgusal öğeler serpilmiş bir denemeler ve hatıralar bütünü olarak değerlendirebiliyorum bu kitabı.

Hüznün Fiziği oldukça iyi başlıyor aslında. İnsanların hatıraları içerisinde gezinen bir başkarakter, birbirine geçmiş dede-baba-oğul anlatısı, ve en güzeli bir şekilde romana yedirileceğini umduğum labirentteki minotor teması çok fazla şey vadetti bana. Fakat kitap bu şekilde devam etmedi. Bu bahsettiğim ve beni heveslendiren anlatılar da sürdüler ancak araya birkaç paragrafta bir yeni bir alt başlıkla karşılaştığımız denemevari yazılar girmeye başladı. O noktada kitap bir roman olmaktan çıkıp karma bir yazına dönüştü. Bununla hiçbir sorunum yok aslında. Ama o kadar dağınık ve daldan dala atlayan bir kurgu var ki neyi okuyordum ve sonra neyi okumaya başladım ucunu kaçırdım. Çok fazla mesele var Hüznün Fiziği'nde. Kimisini anlamak, sevmek kolayken kimisi benim için bir şey ifade etmiyor. Bu yüzden bir bütün olarak değerlendirmekte de zorlanıyorum.

Gospodinov'un edebiyata bir şair olarak başlayıp sonra öyküler ve romanlar kaleme aldığını söyledi bir arkadaş. Kitaptaki bu bütün olamama durumu bundan, yazarın aklındakileri bir romana nasıl dönüştüreceğini bilemeyip romanı kendi aklındakilere uygun olacak şekilde çarpıtmayı kolay bulmasından kaynaklanıyor olabilir. Çünkü kitabın bu dağınık yapısı incelikli bir tercihten ziyade kervan yolda düzülür mantığıyla kurulmuş gibi geldi bana daha çok.

Hasine Şen Karadeniz'in çevirisi harikaydı. Gospodinov'un anlatım dilini de sevdim; özellikle mitoloji üzerine konuştuğu, minotor mitini irdelediği kısımları okumaktan büyük keyif aldım. Bu yüzden 3 yıldızı şerh düşerek veriyorum ve bu kitabı daha sakin bir vakitte tekrar okumak istiyorum. Bir şeyleri gözden kaçırmış, kitabın asıl sırrına ulaşamamış gibi hissediyorum. Bu fikirlerine değer verdiğim insanlar tarafından çok övülen bir kitabı beğenmediğim için mi yoksa Hüznün Fiziği'nde gerçekten benim ulaşamadığım katmanlar olduğu için mi emin değilim. Bu dağınık eleştirimin kabahatini yazarda bulduğum gibi bu belirsizliği de yazarın bir başarısı olarak görüyorum ben.