A review by bfmermer
Kadransız Saat by Carson McCullers

4.0

Merkezinde ölüm ve ırkçılık olan ama didaktik olmadan birçok konuya değinen, çok güzel yazılmış bir roman Kadransız Saat.

Hikaye 1950'lerde, Amerika'nın güneyindeki hayali Milan kasabasında geçiyor. Dört ana karakterimiz var: daha kitabın ilk cümlelerinde öleceğini öğrendiğimiz 40 yaşındaki eczacı Malone, vaktiyle Amerikan senatosunda yer almış ama artık 85'ine gelmiş Yargıç Clane, yargıcın 17 yaşındaki torunu Jester ve bir de Jester'la yaşıt olan siyahi Sherman. Hepsi de oldukça iyi yazılmış, tam olarak iyi ya da kötü diyemeyeceğimiz, en önemlisi de iç dünyaları bize çok iyi yansıtılan karakterler.

Kitabın temel meselesi ırkçılık olsa da bu zaten çok fazla okuyup izlediğimiz bir mesele olduğu için yazarın ölümle ilgili söyledikleri daha çok ilgimi çekti benim. Karakterlerden biri ölümcül bir hastalığa sahip, biri çok yaşlı, birinin -torun- babası intihar etmiş ve sonuncu ise ten renginden dolayı zaten ölüme çok yakın yaşamış hep. Bütün karakterlerin ölümle böyle içli dışlı olması ve bu konuda yaptıkları muhakemeleri okumak çok etkileyiciydi. Bir de McCullers'ın muhteşem bir kalemi olunca iyice keyif verdi okuması.

Kitabın ilginç bulduğum bir özelliği de bir kadın yazar tarafından yazılmış "erkekler" romanı olması. Bütün ana karakterler erkek, hatta düzenli olarak bahsedilen iki kadın karakter var galiba -Malone'un karısı ve Yargıcın hizmetçisi-. Bu iki karakter de güçlü kadınlar olarak görünse de kitabın ele aldığı meselelerle ilgili düşüncelerini çok fazla duyamamamız üzücü. Ancak bir kadın yazarın farklı yaşlarda erkek karakterleri bu kadar başarılı yazmış olması ise hayranlık uyandırıcı.

Ben Kadransız Saat'i çok, hatta umduğumdan daha fazla sevdim. Carson McCullers'ın kısa hayatında yazdığı son romanmış bu. Bitirince hemen ilk kitabı Yalnız Bir Avcıdır Yürek'i de aldım, kısa sürede okuyacağım tüm eserlerini.