A review by ikovski
Melankolinin Anatomisi: 1. Fasikül by Robert Burton

3.0


ciddiye alamadım adamı, vallahi güldüm bazen. sorun adamda değil sorun benim bu kitabı okurken fazla sarcastic olmam. nys.


kitaba gelirsem, d&r'da 9,90 standından aldım ta ne zaman (hala 9,90 sitede), müthiş bir eser beklemiyordum zaten (melankoli üstüne olacak da ben bilmicem, hehe). beklentim biraz bilimsel çokça felsefik bir kitaptı. alırken de 1. fasikül zımbırtısına dikkat etmemiştim- etmiş de olabilirim.

eser, ilk kez 1621'de basılmış, 17 yy for god sake. eğer felsefesi ağır basan bi kitap olsaydı, sorun olmazdı ama bu fasikül tamamen insan vücudunu izah ediyor, bir takım meselelerin tezahürünü (dışkılama, nefes, ruh vs) anlatıyor, ON YEDİNCİ YÜZYIL BİLİMİYLE. hadi bunları arada felsefe öğretileri ile özdeştirseydi gene neyse...

yani bazen 'oha bu o dönemde biliniyor muymuş' dediğim oldu ama bazı şeylere de 'kanki bi mantık yürüt iki dk' demekten kendimi alamadım. Bu tamamen çağlar arasındaki gelişim ve 2., 3. fasükülün fln eksikliği.


tavsiyem, 1. başlığın 5. maddesini okusanız yeter gibi. devam fasiküllerden daha umutluyum.
hatta hatta şu linkten çok ponçik bi şekilde mizacınızı öğrebilirsiniz.

melankoliye neden kara safra demişler anlamadım. ahlat-ı erbaadan geliyor, sevda ile özdeşiyor. tdk'nin melankoli tanımı da zaten sevda, kara sevda demek. üfff. Humoral Patoloji Teorisi diye ararsanız daha iyi sonuç alırsınız.
ekşiden falan okuyun daha çok bilgi var adsasdf


Burton, rahip ve oxfordta 'araştırma görevlisi' (scholar) imiş (klise yollamış, eğer yanlış okumadıysam). İslam'a (arap diye değil, türk diye geçiyor, türklerin Kur'an'ı gibi) hatta tevrat ve zebura (ki bu iki din, hristiyanlık ve islamla, sanırım hristiyan çevrelerce rakip görülmediğinden islamdan daha ponçik geliyor, masalsı yanlarını körüklüyor diye düşünüyorum, kendinden önce gelmiş çünkü, kitapta da öyle) atıp tutup eziklemesini hristiyanlığına versem de anlamış değilim. çünkü matertalist-rasyonalist kafayla falan yaklaşıyor desem, değil, çağdaş kliseci kafasıyla yaklaşıyor desem, değil, hristiyanlığı da ezdi asdfasasdf o yüzden adamın öznel düşüncelerini anlamakta zorlandım. depresyondan muzdaripmiş zaten, BELLİ.

Avamı da eziyor ki 1. fasikülün 2. başlığının yazılma amacı, melankoliyi anlatırken kullanacağı terimleri falan anlamamız içinmiş, ay götüm asdfasd


dediğim gibi felsefik bi kitap olsaydı, 1. fasikül için bile, sorun olmazdı, ne haddime, 'düşünce' okuyor olurdum. ancak iş karaciğer, beyin zarı, kol bacak, safraya dönünce benim için *meh*leşti. keşke humoral patalojiyi anlatsaymış, inş 2 ve 3'te vardır. ve yine diyorum, çağ farkındaki gelişim yüzünden mehleşiyor, yoksa kendimi sarcasm'dan arındırdığım anlarda bayıldım kitabın o bölümlerine bile.

ve tahmin edin.


ne olmasını bekliyordunuz adsfadsf
denedim, herkeste tuttu!

nys kısa keseyim, kitaba zaten 60. sayfadan sonra başlıyorsunuz, öncesinde çevirmen önsözü, yeni demokritos mahlasıyla burton'nun kendini, kitabı anlattığı ve önüne geleni ezikleyip sokratvari bir havada da mütevazıcılık oynadığı metinler var. yalnız "Önmuhakeme" kısmı hoştu.

1. Başlık kısmından da çok zevk alarak okudum. zaten sürekli alıntı yaptığı (ya öyle ki bazen satırlarca 'şu bilgi için, bilmemnenin şu kitabı, falancanın şu ciltinin şu bendi' gibi atıflarda bulunuyor) ve 'araştırma görevlisi' olduğu için tez okuyormuşsunuz hissiyatı var. bir yerde de henüz öznel düşüncelerine ya da kendi deney ve gözlemlerini okuyamadığım için, çok da kendi işi sayılmaz. bildiğiniz tez. daha yorumlu olsa ne güzel olurdu ama bu bunu kötü yapmaz :D

2. başlık... yani sırf, bizler, halk, oxford'lu olmayan, muhtemelen dindarlar, çok sayın avam anlayalım diye 2. başlığı yazmış diyorum herif asdfafasdf inanasım gelmiyor asdfads


ancak eli öpülesi bi herif, bu kadar okuma yapmış olmak vallahi göt ister. helal!

bu arada belirtmeden edemeyeceğim, sanırım biraz çevirmen istemiyle çevrilmiş bir kitap, zaten kitabın başında sizi kocaman bir çevirmen önsözü bekliyor, nasıl çevirdiğini izah ediyor (burton, latince ve yunanca çok fazla kelime ve alıntı kullanıyor, ay hele sokrat manyağı herif), kitap zaten dipnotlarla dolu. taktir edilesi bir çeviri!

üf zaten zerre hazetmem sokrat'ı da aristo'yu da
xoxo
iko