Scan barcode
A review by eliathereader
Şiddetin Tarihi by Édouard Louis
dark
sad
slow-paced
3.0
…onlardan biriydim artık, gözümü açtığımdan beri olmayı reddettiğim şeye dönüşmüştüm-insan, elindeki tüm diğer ihtimalleri, tüm alternatif yaşamları reddederek başka bir şeye dönüşür; geçmişte bıraktığım o ihtimallerden biri şimdi tekrar karşıma çıkmıştı.
.
Edouard Louis kalemini oldukça başarılı bulduğum çağdaş Fransız edebiyatı yazarlarından. Babamı Kim Öldürdü ve Eddy’nin Sonu oldukça güçlü kitaplardandı. Queer kimliğini ve edebiyatı iyi bir şekilde harmanlamayı başardığını düşünüyorum. Şiddetin Tarihi zor bir kitap çünkü en başından sonuna dek başına gelen korkunç bir olayı bize aktarıyor. Bu olayın nasıl gerçekleştiğini, o zamana dek olanları ve sonrasında yaşadıklarını hiçbir sansüre uğratmadan anlatıyor. Bu sebeple yer yer boğucu bir hisse sahip. Ne yazık ki ben diğer kitapları kadar sevemedim. Bunda en büyük etmen olayları kendini soyutlayarak anlatmış olmasıydı, sanki kendinin değil yabancı bir insanın başından geçmiş hissi vardı ki muhtemelen bu tercihi kendi zihnini korumak için almış olabilir. Bir de Clara’nın monologlar halinde Edouard’ın başından geçenleri anlatmasını okumak beni boğdu. Daha farklı ele alınabilir miydi emin değilim çünkü gerçekten korkunç bir olay ve inanılmaz bir analizle yazılmış. Ama dediğim gibi bana geçmeyen bir tarafı vardı.
.
Edouard Louis kalemini oldukça başarılı bulduğum çağdaş Fransız edebiyatı yazarlarından. Babamı Kim Öldürdü ve Eddy’nin Sonu oldukça güçlü kitaplardandı. Queer kimliğini ve edebiyatı iyi bir şekilde harmanlamayı başardığını düşünüyorum. Şiddetin Tarihi zor bir kitap çünkü en başından sonuna dek başına gelen korkunç bir olayı bize aktarıyor. Bu olayın nasıl gerçekleştiğini, o zamana dek olanları ve sonrasında yaşadıklarını hiçbir sansüre uğratmadan anlatıyor. Bu sebeple yer yer boğucu bir hisse sahip. Ne yazık ki ben diğer kitapları kadar sevemedim. Bunda en büyük etmen olayları kendini soyutlayarak anlatmış olmasıydı, sanki kendinin değil yabancı bir insanın başından geçmiş hissi vardı ki muhtemelen bu tercihi kendi zihnini korumak için almış olabilir. Bir de Clara’nın monologlar halinde Edouard’ın başından geçenleri anlatmasını okumak beni boğdu. Daha farklı ele alınabilir miydi emin değilim çünkü gerçekten korkunç bir olay ve inanılmaz bir analizle yazılmış. Ama dediğim gibi bana geçmeyen bir tarafı vardı.