Reviews

The Last Island by Zülfü Livaneli

zlukco's review

Go to review page

informative inspiring reflective medium-paced

5.0

ajk925's review

Go to review page

5.0

I straight up read this book in two sittings, I haven't really done that before.

The Last Island is a story about humanity at its best and at its worst. It's a story about how fear and mob mentality can divide people. I expected that this book would be a commentary of sorts, but I failed to anticipate the level that it would be so. That is not to say that kept me from enjoying this book, in fact quite the opposite.

The story, the characters, and the writing are all ultimately pretty simple. However the book as a whole is still engaging. And the moments of good prose are like some nice treats scattered throughout the story, but not the main focus. It reminded me of a fairy tale, but the big bad monster was capitalism.

The Last Island feels like a classic that has found renewed relevance in the present day, although in reality this book is not far removed from the present. Published in 2008, at a time where the beginnings of the Erdoğan regime in Turkey was starting to establish its stranglehold on the country, it still feels like a very current callout of said regime, and a reflection of politics as a whole.

I definitely recommend The Last Island if you're looking for a simple but engaging commentary on the human condition.

wviellevoye's review

Go to review page

challenging dark reflective medium-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? No

4.5

sahrabingul's review against another edition

Go to review page

5.0

Edebiyatta görkemli bir söz varmış: büyük kapıdan girmek. Bu, büyük bir eserin yazarı demekmiş. Yaşar Kemal’e göre Zülfü Livaneli büyük kapıdan bu romanıyla girmiş. Benim haddime değil kimin büyük bir eser yazıp yazmadığını söylemek ama muhteşem ve inanılmaz bir distopya! Bence günümüzde herkesin okuması gereken bir kitap. Ne anlatsam kitapla ilgili, ne desem bilmiyorum. Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. İnanılmaz güzel bir alegorik anlatım. Okurken bana biraz Hayvan Çiftliği’nden anımsadığım bir şeyleri düşündürdü. Biraz da Sineklerin Tanrısı gibi büyük bir olayın küçük bir yansımasının yazıldığını fark ettim. Üstelik bir parça hem şimdilerden buldum, hem de geçmişten duyduğum.
Kitapta karakterlerin isimleri yok. Yalnız iki kişiye lakapla hitap biçimi var. Lara ve Yazar. Lara daha çok isim gibi. Karakterlere isim verilmemesinin sebebi sanıyorum kendilerine has bir karakterlerinin olmayışı. Yani sadece başlarıyla onlara söyleneni onaylayan seri üretim bandından çıkmış robotlar gibi oldukları için bir lakap veya isim verilmemiş, Numara 1, Numara 2 denmiş. Ancak Lara’nın bir adı var. Çünkü sesini çıkartan baş kaldıran bir karakter. Zaten kitapta da bu konuya büyük bir eleştiri mevcut. Yazar lakaplı karakterin ise aydın kesimi temsil ettiğini ve bunu Zülfü Livaneli’nin benzer dönemlerde benzer şeyler yaşayan yazarlara ithafen söylediğini düşünüyorum. Alegorik anlatımın en genel yayılmış şekilde anlatıldığı karakterlerden biriydi bu noktada Yazar bence. Bir de martılar tabii.
Aslında üzerine yazmak, konuşmak, tartışmak istiyorum ama ne yalan söyleyeyim çekiniyorum. İstemeden de olsa ben de kendime o adadan bir numara kapıp yerleştim sanırım. Ses çıkarmaya çekiniyorum.

damladore's review against another edition

Go to review page

4.0

Yerli bi distopya okumak iyi bir değişiklik oldu. İyilik, kötülük ve ülkenin durumu üzerine derin düşüncelere itiyor insanı.
More...