bfmermer's review against another edition
4.0
Uzun zamandır okumak istediğim ancak giriş seviyesinde iktisat bilgisine sahip olduğum için anlamamaktan korktuğum bir kitaptı Bad Samaritans. Yazarın sade ve anlaşılır bir dil kullandığını, verdiği örneklerle konuyu aptala anlatır gibi anlattığını ve Emin Akçaoğlu'nun çevirisinin de iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer böyle bir çekinceniz varsa hiç olmasın.
Kitabın adı İncildeki bir hikayeden geliyor. İsa peygamberin "Komşumuz kimdir?" sorusu üzerine anlattığı bir mesele göre vaktiyle bir gezgini dövüp, soyup yarı ölü şekilde yol kenarında bırakıyorlar. Gezginin yanından önce bir Yahudi rahip, sonra da bir Levi geçiyor ancak ikisi de gezgine yaklaşmıyorlar. Son olarak Yahudilerle birbirlerini pek sevmediği bilinen Samiriyelilerden biri oradan geçerken gezgini fark ediyor, durup adama yardım ediyor, yaralarını sarıyor. Buradan da Good Samaritan (İyi Samiriyeli) kalıbı çıkıyor ortaya. İşte Ha-Joon Chang de komşularına serbest piyasayı, neoklasik ekonomi politikalarını öneren, hatta dayatan günümüzün gelişmiş ülkelerini Kötü Samiriyeliler olarak adlandırıyor.
Chang'in iddiası şu anki hallerine korumacı ve sürekli devlet müdahalesi içeren politikalarla gelen bu gelişmiş ülkelerin (Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa vs.) diğer ülkelere bunun tam zıttı olan neoklasik politikaları, yani serbest piyasayı, özelleştirmeleri, devlet müdahalesinin en aza indirilmesini, fikri mülkiyet haklarının küresel olarak çok sıkı bir şekilde ve uzun sürelerle korunmasını dayatmaları. Aslında bu dayatma kısmı bir iddiadan ziyade gerçek, zira bu ülkeler bunun için Chang'in kutsal olmayan üçlü olarak adlandırdığı ve görünüşte bağımsız olsa da aslında bu ülkeler tarafından yönlendirilen uluslararası organizasyonları (Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, IMF) aktif olarak hala kullanıyorlar. Chang bu iddiasını gelişmiş ülkelerin geçmişlerinde uyguladıkları serbest piyasa karşıtı politikaları ve özellikle de yakın dönemin en büyük ekonomik mucizelerinden biri olarak görünen kendi ülkesi Güney Kore'nin nasıl bu noktaya geldiğini anlatarak güçlendiriyor.
Kitabın ilk bölümleri biraz tekrar içeriyor, Chang uzun sayfalar boyunca serbest piyasadan bahsedince sürekli aynı şeyleri okuyormuşum gibi hissettim. Ama neyse ki sonradan kitabın ele aldığı politikalar çoğaldı. Yabancı yatırımlar, özelliştirmeler ve kamu girişimleri, başta patent olmak üzere fikri mülkiyet hakları ve düşük enflasyon politikası ayrı bölümlerde ayrıntılarıyla anlatılıyor. Gelişmiş ülkelerin daha önce bu konularda ne yaptıkları, şu an diğer ülkelere neyi dayattıkları ve bu dayatılan neoklasik politikaları uygulayan az gelişmiş ülkelerde işlerin nasıl kötü gittiği sayısal verilerle, kanıtlarla açıklanmış. Kitabın son bölümlerinde ise dayatılan politikalar başarısız olunca suçun atıldığı iki olgunun, yolsuzluğun ve kültürel farkların, ekonomik başarısızlıkta düşünüldüğü kadar etkili olmadığını açıklıyor yazar. Bu bölümlerde Chang'in her şeyi örnekler üzerinden ve çoğu zaman da hikayeleştirerek anlatmasını çok sevdim, normalde anlamayacağım birçok şeyi kolaylıkla kavrayabildim bu sayede.
Sanayileşmenin Gizli Tarihi okuduğuma mutlu olduğum bir kitap oldu. Kurgudışı bir kitabı, özellikle de iktisatla alakalı olanını böyle keyifle ve hızla okuyabileceğimi düşünmezdim. En başta da dediğim gibi iktisat bilgim epey zayıf. Ancak hali hazırda öğretim üyelerinin çoğu evrimci iktisat politikalarını savunan, dolayısıyla neoklasik iktisadın pek sevilmediği bir bölümde yüksek lisans yaptığım için bu konularda tamamen tarafsız olduğumu da söyleyemem. Bir de bu kitabı okumadan önce de gelişen ekonomilerde devlet müdahalesinin ve korumacı politikaların çok önemli olduğunu savunan biriydim, yani Chang'in yazdığı şeyler çoğunlukla mevcut fikirlerimi daha da güçlendirdi. Bu kitaba daha eleştirel yaklaşabilecek biri çok farklı şeyler de söyleyebilir. Kitabın bir diğer önemi de anlatılan birçok şeyi kendi ülkemizle rahatlıkla bağdaştırabilmemiz. Türkiye sadece iki dipnotta geçiyor, ancak Chang'in bahsettiği zararlı neoklasik politikaların nasıl sonuçlanabileceğini yıllardır yakından izliyormuşuz aslında. Bir de şöyle bir eleştirim olacak, Chang güzel bir şekilde gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisini yönlendiren diğer ülkelere karşı çıkmasını öneriyor ancak böyle bir durumda alınacak tepkinin büyüklüğünü ya da küresel bir aforoz etme olduğunda nasıl sonuçlanabileceğini pek göz önüne almıyor. Bu açıdan iyimser bir yaklaşımı var, o da önerilerinin ne kadar uygulanabilir olduğu konusunda biraz şüpheye düşürdü beni.
Çeviri iyi ancak editörlük sorunlu, epey bir yazım yanlışı var kitapta. Gerçi şu an baskısı da yok galiba, yeniden elden geçirilip daha düzgün bir editörlük ve kapakla tekrar karşımıza çıksa ne güzel olur. İktisatla ilgilenin ilgilenmeyin, yanlış ekonomi politikalarının nelere mal olabileceğini görmek ve neler yapılabileceği konusunda en azından beyin fırtınası yapmak istiyorsanız iyi bir bir kitap Sanayileşmenin Gizli Tarihi.
Kitabın adı İncildeki bir hikayeden geliyor. İsa peygamberin "Komşumuz kimdir?" sorusu üzerine anlattığı bir mesele göre vaktiyle bir gezgini dövüp, soyup yarı ölü şekilde yol kenarında bırakıyorlar. Gezginin yanından önce bir Yahudi rahip, sonra da bir Levi geçiyor ancak ikisi de gezgine yaklaşmıyorlar. Son olarak Yahudilerle birbirlerini pek sevmediği bilinen Samiriyelilerden biri oradan geçerken gezgini fark ediyor, durup adama yardım ediyor, yaralarını sarıyor. Buradan da Good Samaritan (İyi Samiriyeli) kalıbı çıkıyor ortaya. İşte Ha-Joon Chang de komşularına serbest piyasayı, neoklasik ekonomi politikalarını öneren, hatta dayatan günümüzün gelişmiş ülkelerini Kötü Samiriyeliler olarak adlandırıyor.
Chang'in iddiası şu anki hallerine korumacı ve sürekli devlet müdahalesi içeren politikalarla gelen bu gelişmiş ülkelerin (Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa vs.) diğer ülkelere bunun tam zıttı olan neoklasik politikaları, yani serbest piyasayı, özelleştirmeleri, devlet müdahalesinin en aza indirilmesini, fikri mülkiyet haklarının küresel olarak çok sıkı bir şekilde ve uzun sürelerle korunmasını dayatmaları. Aslında bu dayatma kısmı bir iddiadan ziyade gerçek, zira bu ülkeler bunun için Chang'in kutsal olmayan üçlü olarak adlandırdığı ve görünüşte bağımsız olsa da aslında bu ülkeler tarafından yönlendirilen uluslararası organizasyonları (Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, IMF) aktif olarak hala kullanıyorlar. Chang bu iddiasını gelişmiş ülkelerin geçmişlerinde uyguladıkları serbest piyasa karşıtı politikaları ve özellikle de yakın dönemin en büyük ekonomik mucizelerinden biri olarak görünen kendi ülkesi Güney Kore'nin nasıl bu noktaya geldiğini anlatarak güçlendiriyor.
Kitabın ilk bölümleri biraz tekrar içeriyor, Chang uzun sayfalar boyunca serbest piyasadan bahsedince sürekli aynı şeyleri okuyormuşum gibi hissettim. Ama neyse ki sonradan kitabın ele aldığı politikalar çoğaldı. Yabancı yatırımlar, özelliştirmeler ve kamu girişimleri, başta patent olmak üzere fikri mülkiyet hakları ve düşük enflasyon politikası ayrı bölümlerde ayrıntılarıyla anlatılıyor. Gelişmiş ülkelerin daha önce bu konularda ne yaptıkları, şu an diğer ülkelere neyi dayattıkları ve bu dayatılan neoklasik politikaları uygulayan az gelişmiş ülkelerde işlerin nasıl kötü gittiği sayısal verilerle, kanıtlarla açıklanmış. Kitabın son bölümlerinde ise dayatılan politikalar başarısız olunca suçun atıldığı iki olgunun, yolsuzluğun ve kültürel farkların, ekonomik başarısızlıkta düşünüldüğü kadar etkili olmadığını açıklıyor yazar. Bu bölümlerde Chang'in her şeyi örnekler üzerinden ve çoğu zaman da hikayeleştirerek anlatmasını çok sevdim, normalde anlamayacağım birçok şeyi kolaylıkla kavrayabildim bu sayede.
Sanayileşmenin Gizli Tarihi okuduğuma mutlu olduğum bir kitap oldu. Kurgudışı bir kitabı, özellikle de iktisatla alakalı olanını böyle keyifle ve hızla okuyabileceğimi düşünmezdim. En başta da dediğim gibi iktisat bilgim epey zayıf. Ancak hali hazırda öğretim üyelerinin çoğu evrimci iktisat politikalarını savunan, dolayısıyla neoklasik iktisadın pek sevilmediği bir bölümde yüksek lisans yaptığım için bu konularda tamamen tarafsız olduğumu da söyleyemem. Bir de bu kitabı okumadan önce de gelişen ekonomilerde devlet müdahalesinin ve korumacı politikaların çok önemli olduğunu savunan biriydim, yani Chang'in yazdığı şeyler çoğunlukla mevcut fikirlerimi daha da güçlendirdi. Bu kitaba daha eleştirel yaklaşabilecek biri çok farklı şeyler de söyleyebilir. Kitabın bir diğer önemi de anlatılan birçok şeyi kendi ülkemizle rahatlıkla bağdaştırabilmemiz. Türkiye sadece iki dipnotta geçiyor, ancak Chang'in bahsettiği zararlı neoklasik politikaların nasıl sonuçlanabileceğini yıllardır yakından izliyormuşuz aslında. Bir de şöyle bir eleştirim olacak, Chang güzel bir şekilde gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisini yönlendiren diğer ülkelere karşı çıkmasını öneriyor ancak böyle bir durumda alınacak tepkinin büyüklüğünü ya da küresel bir aforoz etme olduğunda nasıl sonuçlanabileceğini pek göz önüne almıyor. Bu açıdan iyimser bir yaklaşımı var, o da önerilerinin ne kadar uygulanabilir olduğu konusunda biraz şüpheye düşürdü beni.
Çeviri iyi ancak editörlük sorunlu, epey bir yazım yanlışı var kitapta. Gerçi şu an baskısı da yok galiba, yeniden elden geçirilip daha düzgün bir editörlük ve kapakla tekrar karşımıza çıksa ne güzel olur. İktisatla ilgilenin ilgilenmeyin, yanlış ekonomi politikalarının nelere mal olabileceğini görmek ve neler yapılabileceği konusunda en azından beyin fırtınası yapmak istiyorsanız iyi bir bir kitap Sanayileşmenin Gizli Tarihi.
saargrin's review against another edition
5.0
Well researched and well worded, breaking the neoliberal narrative with historic examples
excellent read
excellent read
hikemogan's review against another edition
5.0
Ha-Joon Chang's Bad Samaritans picks apart what has become dogma in the Western world: free trade and free markets always ultimately produce economic development. Western economists from the Chicago School to the IMF and World Bank tell countries to drop all protections, implement "structural adjustments", and restrictions to entry for wealthy established foreign corporations. The underdeveloped country is promised -- after a possible rough patch oftentimes-- that Western-style affluence and industrialization will be their reward. All of this is necessary, the IMF proclaims, because in order to compete in today's globalized economy there needs to be a "level playing field." Chang points out however that a level playing field still is still unfair when the players on the developing country's team are outmatched by the awesome power, money, influence and technology of the Western world.
Thus, the United States and Europe tell the "third world" to drop all labor standards, all state support for fledgling industries, and all environmental protections, even when one would be hard pressed to find this systematic vulnerability and trust in capitalism where the United States' and Europe's own industries are concerned.
Using the United States as an example: government protection and investment led to the development of the internet (via military spending and research in ARPANET), a large portion of the pharmaceutical industry in that country (a wide range of vaccines developed through university and federal funding), space travel, nuclear power, and a wide range of other technologies. At some point, the private sector took each of these over and ran with the ideas first developed via government spending. But the genesis of these ideas was with government investment and protection of infant industries. Even for industries which weren't uniquely American, the government there protected and financed everyone from farmers to weapons manufacturers, and continues to do so today with its banking, auto, and energy sectors.
Yet after an industrial and digital revolution which served the West so well, Ha-Joon Chang points out that the West's prescription through the IMF and World Bank is for underdeveloped countries to do the exact opposite. Chang notes that this prescription rarely alleviates the poverty and brain drain that plague these countries, indeed it often worsens these issues.
Thus, the United States and Europe tell the "third world" to drop all labor standards, all state support for fledgling industries, and all environmental protections, even when one would be hard pressed to find this systematic vulnerability and trust in capitalism where the United States' and Europe's own industries are concerned.
Using the United States as an example: government protection and investment led to the development of the internet (via military spending and research in ARPANET), a large portion of the pharmaceutical industry in that country (a wide range of vaccines developed through university and federal funding), space travel, nuclear power, and a wide range of other technologies. At some point, the private sector took each of these over and ran with the ideas first developed via government spending. But the genesis of these ideas was with government investment and protection of infant industries. Even for industries which weren't uniquely American, the government there protected and financed everyone from farmers to weapons manufacturers, and continues to do so today with its banking, auto, and energy sectors.
Yet after an industrial and digital revolution which served the West so well, Ha-Joon Chang points out that the West's prescription through the IMF and World Bank is for underdeveloped countries to do the exact opposite. Chang notes that this prescription rarely alleviates the poverty and brain drain that plague these countries, indeed it often worsens these issues.
ananthousflorist's review against another edition
2.0
Marginally interesting topics but extremely dry
kirtireads's review against another edition
5.0
An interesting and nuanced critic of neo-liberal ideas. It's very readable, explains complex ideas in a simple manner, and makes it easy for the layman to understand complex economics.
Would highly recommend to anyone who wants to understand the failings neo-liberal ideas in the developing countries.
Would highly recommend to anyone who wants to understand the failings neo-liberal ideas in the developing countries.
julesjim's review against another edition
4.0
This book disproves the myths about free trade being always good, as well as a few other cliches (there's no such thing as good and bad culture for development, free markets don't bring democracy, protecting patents isn't always a good thing, etc.).
leahrullman's review against another edition
4.0
I had to read this book for my honors international relations class, and I was expecting to hate it. However, this book was incredibly enlightening and I enjoyed learning about corruption within the free trade system. Chang expresses capitalism in an innovative manner, and I understand economics much better now.
chadkoh's review against another edition
4.0
I picked up this book expecting a straight critique of free trade, but it is more about how free trade keeps poor countries down, and the double standards that rich countries use to do it. A slightly different angle of analysis than I expected, but valuable and enlightening nonethless. Chang Ha-Joon's tone is conversational, but there are still some heavy economic sections where my eyes glazed over a bit. I don't have the economics background to critically read those sections. However, the endless counter-examples that he rolls out are valuable, knowing what I do about the neoliberal narrative.
This is the first time I have read one of Chang Ha-Joon's books. I hadn't heard of him until recently. This book was published in 2007. I enjoyed it, and recommend it, and am now motivated to find out what his thoughts are post-2008 financial crisis.
This is the first time I have read one of Chang Ha-Joon's books. I hadn't heard of him until recently. This book was published in 2007. I enjoyed it, and recommend it, and am now motivated to find out what his thoughts are post-2008 financial crisis.
grandgranini's review against another edition
5.0
Excellent book and a real eye opener. Describes why neo-liberal economics are bad for developing countries, and how the rich countries today are "kicking away the ladder" for poorer countries by persuading them to adopt economic policies that they are not ready for.