Reviews

Puslu Kıtalar Atlası by İhsan Oktay Anar

kartal07's review

Go to review page

5.0

Favori kitabım. Gerçekten favori kitabım.

dedication's review against another edition

Go to review page

5.0

Seni okumadan geçirdiğim her gün için pişmanım. İhsan Oktay Anar'ın ilk okuduğum kitabı oldu. Uzun zaman sonra ilk kez sarmal kurgu bir kitap okudum, ki yazar kurgunun hakkını sonuna vermiş. Descartes'ın "düşünüyorum öylese varım" deyişinden yola çıkılarak kurgulanmış bir eser. Aynı zamanda yazarın tarih bilgisi de övülmeyecek gibi değil. Dili ise ilk başlarda çok ağır olacakmış gibi hissetirse de su gibi akıp giden bir hafiflikte. Anlatması güç bir kitap, okunmalı ve o haz tadılmalı.

damyyg's review against another edition

Go to review page

5.0

bu kitabı neden bu kadar geç okuduğumu hiç bilmiyorum. kitabın dilinde yer alan Arapça ve Farsça kelimelerin çoğunu anlamasamda yine de fantastik dünyasına ba-yıl-dım! sanırım yazarın diğer tüm kitaplarına birer şans vermeyi ve okumayı planlıyorum.

jacoboner's review against another edition

Go to review page

5.0

Düşlerde düşünsel bir evren yaratmak ve bu pratikte yaratıcı olmak...Bizler gerçeklikten sıkıldığımız anlar olmaz mı?Bir masal kulağımıza okunurken içinde var olup bu dünyadaki gerçek sandığımız gerçeklikten feragat etmek isteyip ikilem de kaldığımız hiç mi olmamıştır? Her düşün bir dünyası ve her dünyanın da bir dinamiği vardır.
Mükemmel bir dil ile okuduğum ve Felsefenin bir tarihi romanda bu kadar incelikle kurgusal olarak verildiğine şahit olmadım. Her cümlede her sözcüğün boşa gitmemesine itina ile özen gösterip okudum. Ve beni hikayeye o kadar keyif ile sürükledi ki yazar, ben gülümserken yaptığı ironik ve esprili cümlelere, kendimi o düş dünyasının ortasında buldum, çıkamadım ve bir an önce nereye varacak diye heyecan ile okudum.
Okuyun, okutun. sanırım bir kez daha okumayı hak ediyor.

dragonsandfoxes's review against another edition

Go to review page

5.0

"İyi ki okumuşum bu kitabı," tatminini yaşayabildiğim nadir kitaplardan. Alışık olduğum bir dile ve kurguya sahip olmadığı için ilk başta garipsemem de beğenimi arttırdı.

sblkrstl's review

Go to review page

5.0

“Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.”

“Düşündüğüm için ben var değilim, sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz” diyerek ikide bir kafa bulandırıyordu.

“Hata yaptığı anda servetini, hatta canını kaybedebilecek olmayan insanların fikrine güvenilmez.”


İhsan Oktay Anar’ın usta kaleminden bu şaheseri okumak benim için tam bir zevk şöleniydi. Söylenecek söz yok, tavsiye ederim.

blackaliss's review against another edition

Go to review page

2.0

Tanıdığım herkesin deliler gibi övdüğü bu romana büyük umutlarla başladım. Çok güzel fikirler ve büyük yaratıcılık barındırmasına rağmen kitapta anlatılan dünya insan onurunun henüz icat edilmediği bir yer. Aydın, yumuşak başlı, insancıl iki ana karakter o dünyaya ait değiller. Anlatılan olaylar kimi zaman keyif verse de nadiren bir yere gidiyor.

Yıllar sonra düşündüğünüzde kitaba dair hatırlayacağınız en net şey olacak bitmek bilmeyen ast-üst ilişkileri, uluorta yerde manasız sebeplerle atılan tokatlar, falakaya yatırılan insanlar, başkasının güç gösterisi uğruna eziyet edilenler, kesilip tuzlanan kelleler, el-etek öpme fasılları kitabın son 50 sayfasında kendini belli eden, ne yazık ki üstünkörü geçiştirilmiş ana hikayeyi ve solipsist altmetni gölgede bırakıyor.

niyans's review against another edition

Go to review page

adventurous inspiring mysterious medium-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? It's complicated
  • Flaws of characters a main focus? Yes

4.75

sbarman's review against another edition

Go to review page

adventurous mysterious fast-paced
  • Plot- or character-driven? Plot
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? Yes

4.0

pinarnia's review against another edition

Go to review page

5.0

Kitabı açıp da ilk birkaç cümleyi okumak insanın paniğe kapılmasına sebep olsa da sayfalar ilerledikçe renkli ve oyunbaz dil, bazılarının oldukça eğlenceli olduğunu keşfettiğim ve Osmanlı ruhunu taşıyan kelimelerle bezeli halde keyifli bir anlatımı bizlere sunuyor. Çevirdiğim her bir sayfa tozlu ve siyah beyaz bir İstanbul fotoğrafının renklere ve sese bürünmesi gibi, içine girdiğimiz atmosfer muhteşem. Birden fazla öykü kurgunun içine güzelce yedirilmiş. Yazar, okura ilginç şeyler sorgulatarak bu gizemli romanın boyutunu genişletmiş; boşluktan hayal ve gerçeği dokumuş ama hangisi hayal hangisi gerçek belli değilmiş. Yazar mı Uzun İhsan Efendi'yi hayal ederek bütün bunları onun hayali üzerinden var kılmış yoksa biz hepimiz zaten Uzun İhsan Efendi'nin hayali miyiz bilemem ama iyi ki böyle bir kitap ortaya çıkmış ve iyi ki bu bizim edebiyatımızda var olmuş.

Yalnız, yazara bir sorum var: NEDEN ANA KARAKTERLERİN HİÇBİRİ KADIN DEĞİL?